MASFED (MOTORLU ARAÇ SATICILARI FEDERASYONU) ZİYARETİ (THC-2)
Dar gelirli vatandaşlar başta olmak üzere Türk milletinin uygun maliyetlerle otomobil sahibi olması için Senatvm Danışmanlık Grubu tarafından topluma hizmet çalışmaları kapsamında geliştirilen ikinci el otomobil ithalatı politika önerisi, konuyla ilgili paydaşlara sunulmaya devam ediyor.
Politika önerisinin kamuoyuna sunumuyla ilgili son ziyaret, 02.09.2021 tarihinde, Motorlu Araç Satıcıları Federasyonuna(MASFED) oldu. İkinci el otomobil ithalatı politika önerisi çalışma grubundan Refik IŞIK ve Nurşen CAN, MASFED Başkanı Aydın ERKOÇ ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ulucan’ı ziyaret ederek, kullanılmış otomobil pazarı ve vatandaşların otomobil ihtiyacının vatandaşın bütçesine uygun bir maliyetle karşılanması hakkında istişare etti.
HEDEF: VATANDAŞLARIN UYGUN MALİYETLE
OTOMOBİL SAHİBİ OLMASI
Kullanılmış motorlu araç ticaretinde, sektörün çatı kuruluşlarından biri olan Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Başkanı Aydın ERKOÇ ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ulucan’ı ziyaret eden İkinci el otomobil ithalatı politika önerisi çalışma grubundan Refik IŞIK ve Nurşen CAN, genel ekonomik tablonun da etkisiyle hem yeni hem kullanılmış otomobil pazarındaki araçların fiyat artışlarını değerlendirdi. Pandemi döneminde toplu taşımadan kaynaklanan risklerin neticesinde Türk milletine ulaşım kabiliyeti kazandırmanın önemine dair yapılan değerlendirmelerin neticesinde, vatandaşların bütçelerine uygun olacak şekilde otomobillere ulaşma fırsatı sağlamanın sosyal ve ekonomik faydalarının görüşüldüğü ziyarette; makro ekonomik göstergelerde ve piyasada meydana gelen düzensizlikler nedeniyle arzın daraldığı, ayrıca artan fiyatların taleple örtüşmekte zorlandığı tespit edildi. Toplum dinamiklerini ve taleplerini izleyen Nurşen CAN, geçmişte yaptıkları çalışmaları da işaret eden MASFED Başkanı Aydın ERKOÇ ve piyasadaki gelişmelere dair bilgilerini paylaşan Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ulucan’a müteşekkir olduklarını ifade ederken, ziyarette, ikinci el otomobil ithalatını yasaklayan mevzuatın değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Refik IŞIK; “Sağduyulu devlet adamlarının ve Türk milletinin ulaşım ihtiyaçlarını önemseyen tüm seçilmiş ve atanmış yöneticilerin, kullanılmış otomobil ithalatına dair yasakların kaldırılmasında samimiyetle sorumluluk almasını bekliyoruz. Önerdiğimiz mevzuat değişikliklerinin hedefi, necip Türk milletinin ve tüm vatandaşların uygun maliyetle otomobil sahibi olmasıdır. Vatandaşlarımız, çevre ülkelerde yaşayanların hangi fiyatlardan araba sahibi olduğunu gördükçe, aynı koşullarda ve uygun fiyatlara araba sahibi olmak için bir beklentiye giriyor. Vatandaşlarımızın mevcut şartlarda neredeyse 20 yıla varan hane gelirleri ile bir araba sahibi olabilmesinin kamu vicdanını yaraladığına inanıyoruz ve bu gidişatı değiştirmek için gümrük ve dış ticaret mevzuatında yapılacak küçük bir değişiklikle Türk milletinin ulaşım imkanlarının ve kabiliyetinin arttırılmasını arzuluyoruz. Bu arzumuz kamuoyu tarafından da anlaşılmakta ve desteklenmektedir. Nihayetinde Türk milletinin kullanılmış otomobil ithal etmesinin yasak olmasını doğru bulmuyoruz ve bu köhneleşmiş mevzuatın değiştirilmesinin bir an meselesi olduğunu düşünüyoruz. 82 milyon vatandaşın lehine olan bir politika önerisinin kamuoyu tarafından desteklendiğini, eninde sonunda tüm siyasi aktörler tarafından da anlaşılacağını öngörüyoruz. Hiçkimse 250 bin liralık fiyat etiketine sahip giriş seviyesinde ve donanımsız bir otomobilin, kamu vicdanında normal karşılanması gerektiğini düşünmesin. Milletimiz, Avrupa’daki komşu ülkelerde hangi üst düzey donanımlardaki kullanılmış otomobillerin hangi fiyat etiketleriyle satıldığını çok iyi biliyor.” dedi.
SİYASETÇİLER
DEĞERLENDİRMEK ZORUNDA
Ziyaretin sonunda başta Y ve Z kuşağına dair psikolojik dinamikleri ve davranış modellerini takip ettiklerini ifade eden IŞIK, ikinci el otomobil ithalatını yasaklayan mevzuatın ortadan kaldırılmasının siyasi dinamikleri etkileyecek kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederek seçilmiş ve atanmış yöneticilerin bu politika önerisini değerlendirmelerinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.